25 Haziran 2013 Salı

Brugge


Bu güzel yüksük, İspanya dan sevgili Mati ile yaptığımız takas sonucu bana gönderilenlerden biri.





Bakın Vikipedi Brugge için ne diyor ;


Brugge, Belçika'nın, Flandra'nın başkenti. Orta Çağ'dan kalma mimarisi ( II Dünya Savaşı'nda zarar görmediği için bozulmadan korunmuştur), değişik çikolataları, danteli (diğer adıyla rahibe işi), kanalları ve Belçika Birası ile ünlü turistik bir kenttir.
11. yüzyılda Avrupa'nın ticaret merkezi olan Brüj, seller ve coğrafi değişiklikler yüzünden denizle bağlantısını bir iki kanal dışında kesmektedir. Günümüzde şehir merkezinin Kuzey Denizi kıyısında bulunmamasına rağmen, denize yakınlığı nedeniyle hâlâ bir liman kenti olarak anılmaktadır. Şehrin içindeki kanallar günümüzde ulaşım maksadıyla kullanılmakta olup, bunlarda turistik geziler de düzenlenmektedir.
Avrupa'nın günümüze kadar gelebilmiş önemli Ortaçağ kentlerinden biridir. Kentin, ortaçağdaki boyutlarının dışına hiç taşmamış olması ilgi çekicidir. XII. yüzyıl malikanelerinin arasından dolaşan pırıl pırıl kanalları ve çiçek pazarlarıyla gerçek bir âşıklar kentidir.
 Yaz aylarında turist yoğunluğu olduğu için sezon dışında ziyaret edilmesi ayrı bir tat bırakmaktadır.



17 Haziran 2013 Pazartesi

Pocono Dağları


Amerika Birleşik Devletlerinde Pennsylvania Eyaletinde yer alan,
 muhteşem güzellikteki Pocono Dağlarını anlatan bir yüksük.



13 Haziran 2013 Perşembe

Vera İle Takas



Günlerdir sizinle paylaştığım yüksükler 
sevgili Vera Abarca ile gerçekleştirdiğimiz takas sonucu bana gönderilenlerdi.
Koleksiyon yapmanın bence en güzel tarafı,
 hayata bakışınızda yeni pencereler açması.
Dünyanın herhangi bir yerinden,
 sizinle ortak zevkleri olan insanlarla tanışıp, sıcacık duyguları birbirinize iletmeniz.  


Bu sebeple gönderilen zarfların içinde mektuplar, küçük el işleri,
ayraçlar, not defterleri, magnetler, kartpostallar da oluyor çoğu zaman.
Ve her biri size kendinizi özel ve değerli hissettiriyor.





Tüm bunlar için çok teşekkür ederim Vera.

10 Haziran 2013 Pazartesi

Panama




Panama, Orta Amerika'da, Karayip Denizi ve Kuzey Büyük Okyanus kıyısında, Kolombiya ve Kosta Rika arasında yer alan bir ülkedir. 
Başkenti, ülke ile aynı adı taşıyan Panama şehridir .
Panama Kanalı Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'u birbirine bağlayan su yoludur.İnşaat ABD tarafından tamamlanmış ve kanal 1914'te hizmete açılmıştır. 77 kilometre uzunluğundaki kanalın yapımı sırasında, sıtma ve sarı humma gibi hastalıklardan büyük toprak kaymalarına kadar her türlü güçlükle karşılaşılmış ve yaklaşık 27.500 kanal çalışanı bu süreçte can vermiştir.Bu kanal Güney Amerika ve Kuzey Amerika'yı birbirinden ayırır.



Panama Kanalı deniz seviyesinden 28 metre yukarıdadır.Sıvıların dengesi kanunundan faydalanılarak gemiler kanal içinde yavaş yavaş yükseltilir ve aynı metotla diğer tarafa doğru indirilir.

( kaynak; Vikipedia )

Aynı sistem Eskişehir Porsuk Çayı üzerinde mevcut. 
Geçen yıl gittiğimizde bir gezi teknesinde bizde denemiş olduk.

7 Haziran 2013 Cuma

Palyaço




Bu yüksüğü Vera'nın takas listesinde görünce,
" Tamam! Dedim.Tam da nAifce'nin beğeneceği bir şey."
O hem yüksük topluyor benim gibi, hem de palyaçolara bayılıyor.
Ben de severim her ikisini elbet, lakin arkadaşım kadar değil galiba.
Bu yüzden artık onun koleksiyonunda, onun evinde.Yani hak ettiği yerde.
Yine de burada görünsün istedim.
Çok sevimli ama değil mi?

Güzel bir hafta sonu dileğimle...

6 Haziran 2013 Perşembe

Meksika




Bu Meksika yüksüğü bana Amerika dan, Vera dan geldi :)



  Meksika da El Sanatları


Daha çok kırsal kesimde yaygın olan ve hem günlük kullanıma, hem de süslemeye dönük işlevler taşıyan geleneksel halk sanatları ülke çapında çok tutulur.


En ilginç örnekler arasında Oaxaca Vadisine özgü kil çömleklerle Tomala köyünde üretilen kuş ve hayvan figürleri sayılabilir. Renkli süslemeler taşıyan pamuk giysilere, pamuk ya da yünden yapılan omuz atkılarına (rebozo) ve serape'lere, renkli sepetlere ve değişik desenli kilimlere ülkenin hemen her yanında rastlanır. 



( Bana enteresan geldi;
Meksikalılar yıl başlarını 12 üzüm yiyerek kutlarlarmış. Tam saat 12 olduğunda kilise çanı 12 kere çalar her çalışında bir üzüm yenir ve her üzüm yenildiğinde bir dilek tutulurmuş. Eğer böyle yapılırsa dileklerin yerine geleceğine inanılırmış.
 Bir de, doğan çocuklara hem annenin, hem de babanın soyadı verilirmiş.)



1 Haziran 2013 Cumartesi

Melek



Muz kağıdından bir çanta içinde ve
yine çok uzaklardan geldi bu sevimli melek.